Bugün, Cumhuriyetimizin 101. Yıldönümünü kutlamanın gururu ve coşkusu içerisindeyiz. Aziz Milletimizin ve kıymetli Bingöllü hemşehrilerimin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun. Ekim 1923 tarihinde ilan edilen Cumhuriyet, milletimizin kalbinde özel bir yere sahiptir. Tarihe gömülmek istenen milletimizin eşine az rastlanır bir kahramanlık destanıyla gerçekleştirdiği Milli Mücadele sonunda kurduğu Cumhuriyet, binlerce yıllık tarihimizde ulaştığımız son şah eserdir.
Cumhuriyet; çalışmanın, kararlılığın, azmin, birlik olmanın, yeniden doğmanın tarihidir. Cumhuriyet, Vatan için siper edilmiş göğüslerin, kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla birleşmiş yüreklerin ve bağımsızlık yolunda kenetlenmiş öpülesi ellerin tarihidir.
Farklı kültür, inanç ve düşüncelerin teminat altına alındığı Cumhuriyet, birlikte var olma ve ortak yaşama kararlılığıdır. Onu ideal ve üstün kılan milli iradeyi esas alması, başka hiçbir güce dayanmamasıdır.
Cumhuriyet bir değerler bütünüdür; hiç kimseyi dışlamayan, ötekileştirmeyen, herkesi kucaklayan ve birinci sınıf vatandaş olarak gören, farklılıkları ortak zenginlik ve imkan olarak tanımlayan bir yönetim biçimidir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurulan Cumhuriyetimizin geride kalan 101 yılı tam bir diriliş, direniş, istiklal ve ayakları üzerinde durma öyküsüdür. Gazi’nin gösterdiği çağdaş uygarlık seviyesini aşma hedefinin; hukukta evrensel değerlere ulaşılması ve hukukun üstünlüğünün hâkim kılınması, milli ve manevi değerlerin bir medeniyet bilinciyle sahiplenilmesi, insan hakları ve örgütlenme hakkının en üst düzeyde kullanılması ve kişi özgürlüğüne dayalı çoğulcu demokrasinin uygulanması şeklinde gerçekleştiğini hep birlikte ve gururla görmekte ve yaşamaktayız.
Bu nedenle görevimiz; Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını, birliğini ve bütünlüğünü esas alarak modern dünyanın teknoloji yoğun ilişkilerini doğru tanımlayıp konumumuzu iyi belirlemek, ülkemizin çıkarlarını en üst düzeyde korumak, her yerde ve herkes için adaleti tesis ederek hukukun üstünlüğüne ve insan hak ve hürriyetlerine dayalı demokrasimizi daha ileri bir seviyeye taşımak, sosyal, kültürel ve ekonomik yönden bölgemizde ve dünyada gelişmiş ülkeler seviyesini aşmak olmalıdır.
Cennet Vatanımızı istila etmek ve Aziz Milletimizi tarih sahnesinden silmek için uğraşan her türlü şer odaklarına karşı, inancımızdan aldığımız bilinç ve güçle birlik ve beraberlik içinde mücadele etmek tarihi bir sorumluluktur. Tıpkı Malazgirt’te, Çanakkale’de, Kut’ul Amare’de ve 15 Temmuz hain darbe girişiminde olduğu gibi milletçe el ele, omuz omuza vererek, düşmana haddini bildirmek için bir ve beraber olmalıyız.
Bu duygu ve düşüncelerle; Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı ve Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, kahraman silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi, gazilerimizi ve isimsiz kahramanlarımızı rahmet, minnet ve şükranla yad ediyor, Milletimizin ‘29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutluyorum.
Yaşasın Cumhuriyet!